Alucralı Müderris Hacı Hasan Efendi Hazretleri

Hacı Hasan Efendi Alucra’nın eski ismiyle Gelvaris yeni adıyla Hacı Hasan köyünde yaşamış ve orada medfun bulunan bir zattır.

Alucralı Müderris Hacı Hasan Efendi Hazretleri
Alucralı Müderris Hacı Hasan Efendi Hazretleri
+3
Haber albümü için resme tıklayın

Hacı Hasan Efendi Alucranın eski ismiyle Gelvaris yeni adıyla Hacı Hasan köyünde yaşamış ve orada medfun bulunan bir zattır. Kendisi ilk terbiyesini Zıhar (Fevzi Çakmak) köyünde bulunan Zıhari tekkesinde almış daha sonra Şeyh-i Şeyrani Hazretlerine talebe olmuştur.

Her ne kadar yaşça Şeyh-i Şeyraniden büyük ise de ilim olarak üstünlüğüne binaen Hacı Hasan Efendi Şeyh-i Şeyrani Hazretlerine imtisal etmiş, onun talebesi olmuştur. Hacı Hasan Efendi aynı zamanda Zıhar Tekkesinin son Şeyhidir.

Hacı Hasan Efendi 1877-1878 (93 Harbi) öncesi ve sonrası yaşanan göçler nedeniyle tekkenin dağılması üzerine tekkeyi Gelvarise taşımış, hayırseverlerin yardımıyla orada cami ve diğer müştemilatı inşa etmiştir. Tekkenin naklinden önce tekke müştemilatı Zıharın Suiçti Mahallesindeymiş. Günümüzde buralarda inşaat için temel kazısı yapıldığında tekkeye ait yapıların temel taşlarına rastlanmaktadır.

1905 yılında 80 yaşında iken vefat eden Hacı Hasan Efendinin Kabri de Gelvaristedir. Zıharın eski mahallesi olan Gelvaris, 1913 yılında ayrı bir muhtarlık olunca ismi de Hacı Hasan Efendiye atfen Hacı Hasan Köyü olarak değiştirilmiştir. Hacı Hasan Hazretlerinin türbesi de bu köyde bulunmaktadır. Hacı Hasan Köyü Alucradan Şiran istikametine doğru giderken yolun solunda kalmaktadır.

Alucralı Müderris Hacı Hasan Efendi, Veysel oğulları sülalesinden olup, babasının adı da Veyseldir. Rivayete göre Veys-ül Karaninin soyundan gelmektedir. Kendisi Zıharda imamlık yapmıştır. Gelvarisde bulunan medresesinde 24 talebesinin masrafını üstlenmiş, aynı zamanda maişetlerini de karşılamıştır. Bölgenin dince ihyasında payı çok büyüktür. Zıhar Medresesinde pek çok âlim yetiştirmiştir.

Bunların en bilinenleri Koca İbrahim Hoca ve Hacı Hasan Efendidir. 1800lü yıllarda doğmuş, 1905te Hakka yürümüştür. Nakşibendi ve Halvetilik tarikatı şeyhidir. Halvetilik, Anadoluda Mevleviye, Rıfaiye, Bayramiyye, Kadiriyye tarikatleri ile birlikte hissedilir derecede hâkimiyeti olan tarikatlerden biridir. Yükseliş devri padişahları Halveti tarikat şeyhleri yanında kılıç kuşanmıştır. Anlatıldığına göre 93 harbi (1877-1878) öncesi Hacı Hasan Efendi, 400 genç müridini Zıharda bulunan Kışla mevkiindeki Süleyman Şah Camii önünden dualarla harbe göndermiştir. Bunların kâmilen şehit olduğu da rivayet edilmektedir.

Hacı Hasan Efendinin yaşamından hatıralar ile kerametleri halk arasında halen anlatılmaktadır.

Hacı Hasan Efendi keramet sahibi hak dostu Allah (C.C.)nün izni ile zaman, zaman keramet gösteren bir zatmış. 63 tane öğrencisi olduğu Refahiye, Agvanus, Çamoluk, Zaradan müritlerinin bulunduğu anlatılmaktadır.

-Oğlu Hacı Ahmed Hoca Hac vazifesi için gittiği seyahatten gemi ile dönerken tehlike içinde olduğu Hacı Hasan Efendiye malum olur. Hemen hanımına seslenerek çabuk ibrikle leğeni getir abdest alacağım der. Hanımı ne oldu niye birden telaşlandın deyince sen çabuk ol Ahmed tehlikede der. Ve abdest alarak eline yabayı alır ve bir takım hareketler yapar. Bunu görenlerden yanında bulunan diğer oğlu Molla Hüseyin eyvah babam Hacı Hasan Efendi rahatsızlandı diye söylenir. Nice sonra oğlu Hacı Ahmed Hoca köye geldiğinde ne oldu neler gördün diye kendisine sorulduğunda Kızıldenizde iken bir ara hava bozdu neredeyse alabora olacaktık ki bir yaba uzandı ve bizi dengede tuttu diye anlatır. O zaman köylü Hacı Hasan Efendinin keramet gösterdiğini anlar.

-Hacı Hasan Efendi bir gün talebelerini alarak Tepesidelik Obruğundaki Mağarada bulunan hazinenin yanına götürür ve müritlerine istediğiniz kadar alabilirsiniz der. Müritleri de ceplerini atınla doldurarak dışarı doğru yönelirler, fakat suizanda bulunarak biz bu kadar aldık acaba hoca efendi ne kadar aldı diye düşünürler. Dışarı çıktıklarında ellerini ceplerine uzatırlar ki cepleri bomboştur.

-Bölgede kuraklık yaşanmaktadır ve köylüler Hacı Hasan Efendiye gelerek yağmur duasına çıkmalarını rica ederler. O da kabul eder ve bir çuval taş toplayarak dere kenarına giderler. Orada yanındakilere uyarıda bulunarak içinizde arı söndüren, hakka tecavüz eden varsa aramızdan ayrılsın Alahın izni ile birazdan yağmur yağacak demiş, çuvalı dereye bırakarak dua etmiş. Bir süre sonra kara bir bulut ortaya çıkmış, gittikçe büyümüş çok şiddetli bir yağmur yaşamış. Ta ki çuvalı dereden çekinceye kadar yağmur devam etmiş, sonra yağmur dinmiş. Hacı Hasan Efendi de o yıl dünyasını değiştirmiş. Allah (C.C.) rahmet etsin. Allahın sevdiği ve şefaat izni vereceği kullarının şefaatinden bizleri mahrum etmesin.

-Hacı Hasan Efendinin vefatından sonra oğlu Hacı Ahmet Hoca da vefat eder. Köylü onu defnederken kabristanlar ile Könger Tepesi ve Burga Babadan top sesleri duyulur. Köylü bu durumu Hacı Hasan Efendinin oğlunu karşıladığı şeklinde yorumlar.

Saygılarımla..

Murat Dursun Tosun

[email protected]

11 May 2016 - 18:05 - Kültür & Sanat


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Alucra Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Alucra Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Alucra Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Alucra Haber değil haberi geçen ajanstır.