Anlamsızlıktan Anlamlı Olana Mektup ; Fark Et, Farkındalık Yarat , Kıskanma
Bütün boşluklar birbirini takip eder aslında. Korkularınız gün gelir sizin bedeninizde can bulur. En çok korktuğum şeydir; yazmaya vakit bulamamak. Bu iki haftada nefesimi yarım aldığımı düşünerek, hemen bilgisayarımla buluştum.
“Kelimeler bazı anlama gelmiyor albayım” demişti sevgili Oğuz Atay. Ne kadar anlamlıydı aslında. Aslında sözcüklerin anlamları hayatta yaşandıkça yazılmalıydı sözlüğe. Farkına varmak mesela. Fark sözlükte en kısa anlamı ile "ayrım" olarak geçmektedir. Bana göre ise; boşluktur tek başına. Farkına varmak ise; göze çarpmak anlamına gelmekte. Oysa; kendinle aynı olan insanlar arasında kendini keşfettiğin andan itibaren bir önceki ve şuanki durumun arasında ayrım yapma halidir. Bazen buna kabullenmekte diyebiliriz. Sahi hayatınızda kaç şeyi fark ettiniz? Bazen sizin birini sevdiğiniz kadar onun sizi sevmediğini fark edersiniz. Sonra, bazen değer vermedikçe değerlendiğinizi fark edersiniz. Geçen gün bir arkadaşımın lafına kahkaha atmıştım. “İnsanlar tipini düzelttikçe arsa gibi değerleniyor” demişti. Aslında bizim elimizde olan en iyi fiildi fark etmek. Bunun üzerine yaşamayı biliyorsak eğer. Ve o şeyi değiştirip o anki durumundan daha iyi bir duruma getirebiliyorsak.
Ama benim bu yazıda asıl önem verdiğim fark ederken "Farkındalık yaratabilme" hali. Farkındalık yaratamak sözlükte halkın bilinç düzeyini arttırmak amacıyla yapılan kamuoyunu bilgilendirme çalışmaları olarak geçse de benim için çok ayrımı var aslında. İnsan bedeninde bulunan cesaret hormonunun devreye girmesi ile birlikte insanlığın temelinde olan sevgi önderliğinde, eşit dağıtılmayan imkanlarda “imkansızlık” kavramını yaşayan herkese imkan olabilmek haliydi. Bilirsiniz elimde değil seviyorum lafları dolandırmayı. Ben sevgi içinde yardımlaşma fiili diyeyim siz anlayın. Çocukluktan başlamaktaydı farkındalık dönemleri. Nesneleri, anne, babayı, hayatı. Ve o zamandan başlamalıydı ebeveynlerde çocuklara farkındalık yaratabilme yeteneği öğretilmek. Eğitim yaşının 7 olduğu ülkemizde sanat, spor gibi kavramlar çocuğa 3 yaşında aşılanmalıydı. Tüm alanlarını geliştiren genç bireylerin yetiştirilmesi ülkenin eğitim seviyesini yükseltmesinin yanı sıra doğru eğitim sisteminin olmasını sağlardı. 20 li yaşlarımın en güzel çağlarında olan ben ve benim gibi olan canım neslim “zaman” kavramını boşa harcamadan bireysel çabalarla, toplumsal fayda sağlamanızı canı gönülden dilerim.
En son kavramıma geçersem üzülerek ve anlamsızlıkla baktığım bir kelime aslında. “Kıskançlık “
Sözlük anlamı bir şey ifade etmiyor benim için. Tek bildiğim; insan yapısında bulunan vahşi kısmında saklanan ama elde olmadan gösterilen duygu haliydi. Yaş , olgunluk, cinsiyet tanımıyor aslında. Ne anlamsız bir duygu demiştim babama. Bir tek kendiyle yarışmalı insan. Bir arkadaşımın sorusuydu bana; sence senin en iyi dostun kötü zamanında yanında olan mıdır yoksa başarılarında yanında gururlanıp alkışlayan mı?
Kötü demiştim klasiği bozmadan. Bir kahkaha patlatmıştı. “Yanlış cevap, başarın ile gururlanıp, seviniyor ise o dur asıl arkadaş.Az insan bu durumu yaşar. Kıskançlık dediğimiz duygu araya girer “ demişti. Doğruydu. Biz kendimizin eksik olduğuna inandığımız, bazen başkaları tarafından ideallerimizin hayata geçirildiğini gördüğümüz zaman bu duyguyu bedenimizden çıkarıyorduk. Önemli olan farkındalık yaratan, hayallerini gerçeğe dönüştürme cesaretine sahip olan insanların hikayelerinden esinlenip kendi özgün hikayelerimizi yazabilmekti. Yaş, cinsiyet fark etmeden bireysel değil yaptığı işi tebessümle alkışlayabilmekti. Neyse, yine uzayıp gitti benim satırlar.
Velhasıl ; kavramları sözlükteki anlamlarıyla kullanmayın. Siz yaşadıkça anlamlandırın. Sevin, fark edin, fark ettirin, alkışlayın , tebrik edin. Güzel kalın..
Baktıkça kaybolduğum bir dünya,
İnsan ütopyası.
Duygular sarmaşığı.
Dostum, sev .
Kadir kıymet bil.
Sözcükler anlamsızlaştığında anlam kazanır.
Sen ,sadece bunu bil.
Yorum yazarak Alucra Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Alucra Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Alucra Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Alucra Haber değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Alucra Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Alucra Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Alucra Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Alucra Haber değil haberi geçen ajanstır.